“Haftanın Yönetim Fikri” iş dünyası profesyonellerine ve müteşebbislere hızlı bir şekilde okuyabilecekleri kısa yönetim fikirleri sunmak, vizyon oluşturmak, iş hayatlarında yönlendirici olmak ve katkı sağlamak amaçları ile 2015’den bu yana haftalık olarak yayınladığımız makalelerle oluşturduğumuz bir sosyal sorumluluk ve gelişim programıdır.
25. yıl iletişim planımız dahilinde Haftanın Yönetim Fikri yazıları “Yönetimde Başarı İpuçları” adlı kitabımızda 2017 yılında bir araya getirilmiş ve iş dünyasının kullanımına basılı yayın olarak da sunulmuştur.
Bir önceki yazımızda yaratıcılığın ve yaratıcı düşünme potansiyelinin geleneksek aile yapısı, eğitim sistemi ve geleneksel toplumsal kültürünün etkisi ile önemli ölçüde baskılandığı ve iş yaşamına giren bireylerin yaratıcılık potansiyelinin önemli ölçüde dümura uğradığı gerçeğini vurgulamıştık. Bu yazımızda ise işletmelerin, günümüz ve geleceğin iş dünyasında başarılı olmanın temel koşullarından birinin farkı ve farklılığı sağlayacak çözümleri geliştiren “yaratıcı düşünce”nin, hapsolmuş bulunduğu “analitik düşünce” ekseninden kurtarılması açısından yapmaları gereken hususlar ve atmaları gereken adımlar üzerinde durulacaktır. Özellikle bir süredir iş hayatında yer alan Y kuşağı ve iş hayatına yeni girmekte olan Z kuşağının özellikleri dikkate alındığında bu konu daha da önem kazanmaktadır.
devamını oku »
Yaratıcılık (creativite), daha önce aralarında ilişki kurulmamış nesneler ya da düşünceler arasında ilişki kurulması anlamına gelir. Kavramsal olarak yaratıcılık, bilginin alınması ve yeni bir şekil alana ya da yeni bir düşünce oluşturana kadar şekil verilmesi ve yeniden düzenlenmesi süreci olarak tanımlanabilir. Başka bir ifade ile yaratıcı kişi mevcut olgular arasındaki bağlantıyı kurar ve bir keşfi gerçekleştirir. Pasteur, “talih hazırlıklı zihinlere güler.” demiştir. Sonuç itibari ile yaratıcılığın bir “hayal kurma” işi olduğu söylenebilir.
devamını oku »
Tanıdığım bir genel müdür şöyle demişti: “Bu şirkette benim en önemli gündemim satışlardır. Eğer satış olmazsa üretimi ne yapayım? Üretim yoksa kaliteyi konuşmak anlamsızdır. Ardından gelecek depo, sevkiyat konularına hiç girmiyorum bile. Eğer satışlar zayıf gidiyorsa işi gücü bırakırım ve tek gündemim satış olur.”
devamını oku »
İş dünyasında kalıcı olmak, piyasanın yaşadığı evrime uyum sağlamakla mümkün…İş dünyasının evrimine nasıl uyum sağlarsınız?
devamını oku »
Ben bu ülkede olunabilecek en zor iki olgunun birleşimiyim; hem bir kadın hem de bir engelliyim, Ve ülkede bastonumla insan kaynakları biriminde çalışıyorum,
devamını oku »
Aile şirketlerinde kurumsal bir yapıyı benimsemek son derece önemlidir. Kurumsallaşma faaliyetleri, Türkiye’de pek çok büyük ve orta ölçekli aile şirketinin gündemine aldığı ve aynı zamanda özellikle büyük ölçekli aile şirketlerinin danışmanlık ve eğitimle desteklediği bir konudur. Yine kurumsallaşma faaliyetleri kapsamında, aile şirketlerinin marka değerini yükseltmek; kurumsal kalite, verimlilik ve gelişim yolculuğunu profesyonel bir bakış açısıyla daha üst seviyelere çıkarmak; odaklanılması gereken önemli konu başlıklarındandır. Tabii ki sürdürülebilir bir başarı hikayesi için devamlılık da esastır.
devamını oku »
"Sonuç odaklı olmak" sık duyduğumuz güçlü bir kavramdır. Bazı kurumlarda temel değerler arasında yer alır. İş sonuçları değerlendirilirken ilk akla gelen kriter finansal sonuçlar olabilmektedir. Şirketin “ne kadar para kazandığı” önemli olmakla birlikte, diğer süreçlere dikkat edilmediğinde sürdürülebilir performansın elde edilmesi zorlaşacaktır. Bu durumu fark eden Robert Kaplan ve David Norton, şirketlerin performansını dört boyutta değerlendirmeyi içeren Dengeli Kurum Karnesi (Balanced Scorecard) sistemini geliştirdiler.
devamını oku »
Plastik ambalaj sektörünün hizmet verdiği sektörleri asıl itibarı ile faaliyet konularına göre sınıflandırmanın doğru olacağına inanmaktayım. Ayrıca, bahsi geçen sektörlerde, markalaşmış ve yüksek miktarlarda kaliteli üretim yapan firmalardan, henüz marka olamamış ve düşük miktarlarda daha düşük kalite normları olanlara kadar değişik kategoriler bulunmaktadır. Ülkeyi, ağırlıklı olarak İstanbul, yakınları ve sanayileşmiş büyük vilayetler ile dışında kalan diğer bölgeler olarak kategorize etmek uygun görülebilir.
devamını oku »
Önce verimliliğin tarifinden başlayayım. Zira henüz bu konuda fazla mesafe alamadığımız ortadadır. Kısa tarif olarak; ‘en az girdi ile en fazla çıktı elde etmek’ şeklinde anlaşılıyor ama daha da fazlasına ihtiyaç olduğu biliniyor.
devamını oku »
Kendime sürekli sorduğum bazı zor soruları sizlerle paylaşmak isterim. Çoğunun, belki tamamının cevabı size basit, aşikar ve net gelecektir.
devamını oku »
© Copyright 2021. Değişim Dinamikleri. Tüm hakları saklıdır.