Fikrin Alanı İnsan Kaynakları
Tarih 18 Temmuz 2023
Bu yazı “Uzaktan çalışan kurumlar için takımdaşlık” hakkındadır ve verdiği mesaj tek kelime ile özetlenebilir: Umursamak…
Bu yazıyı okumak yerine şu an, hemen, sadece ve bir tek bu kelimeye uzun uzun bakarak ve “umursamak” eyleminin manası üzerinde düşünüp, yazının size vermeyi vaat ettiği mesajdan çok daha fazlasını kendiniz değerlendirip, hemen uygulamaya başlayabileceğiniz aksiyonlar üretebilirsiniz.
Ya da dilerseniz birlikte ilerleyelim; Buyurunuz okumaya:
Değişiyoruz.
Alışkanlıklarımız, düzenimiz, iş yapış şeklimiz, dünyamız değişiyor.
Daha düne kadar “uzaktan çalışmak” kelimeleri farklı anlamlar çıkarılabilecek ve bize hayli uzak bir konuyu işaret ediyordu. Şimdi ise bu kelimeler günlük yaşamımızın bir parçası haline geldi. Birbirimize şu gibi soruları sorar olduk: “Uzaktan mı çalışıyorsun?”, “Şirketimizde herkes uzaktan çalışıyor, bu sizin için uygun mu?”
Uzaktan çalışmanın avantajları olduğu gibi, bu durum bazı birimlerin görevlerini de farklı şekillerde icra etmelerini gerektirdi. Mesela yaratıcılık gerektiren yaklaşımlarla farklı çözümler üretildi. Takım kaynaşması, birbirimizden öğrenmek, şirket içi ilişki ağları gibi konular daha da önem kazandı.
Uzaktan çalışma, sanılanın aksine sadece insan kaynakları departmanını değil tüm birimleri ilgilendiriyor.
Bu konuda gösterebileceğimiz en basit yaklaşımlardan birisi de özümüze dönmek ve değerlerimizi hatırlamak.
Yani şimdi değerlerimize tutunma zamanı!
İş dünyasında başarının anahtarlarını adetlerimizde, geleneklerimizde bulmak olası.
İş dünyasında kolay ve uygulanabilir yaklaşımlar sayesinde mutlu olmak ve mutlu etmek çok da zahmet gerektirmiyor.
Biz birbirini umursayan bir toplumuz. Bu kültürden geliyoruz. Komşusu açken tok yatmamaktan başlayın, küçükken büyüklerimizin alışveriş çantalarını taşımalarına yardım etmemize kadar devam edin.
Ne kadar basit değil mi? Ve ne kadar “İş dünyası ile ne alakası var?” dedirten örnekler, değil mi?
Aslında sihir tam da burada!
Alın aşağıdaki yaklaşımı hayatınıza. İçten bir şekilde ama… Karşılık beklemeden… Bakın takımdaşlık nasıl da hemen güçleniyor.
Sadece takımdaşlığa değil yukarıdakilerin hepsine hizmet eder bu basit hareketler.
Bunları sağlamak sadece yöneticilerin görevi değildir.
Eğer kendi işimizin lideri olmak istiyorsak işe mesai arkadaşlarımızı umursamaktan başlayabiliriz.
Aynı takımda olmaya bile gerek yok.
Mesela işe başlamanızın üzerinden ne kadar zaman geçtiğine bakmadan, sizin işe alınma mülakatını yapan insan kaynakları yetkilisinin ya da departman yöneticisinin yanına gitseniz ve “Şu an bu şirkette çalışıyor olmamda sizin de payınız var. Bunun için size müteşekkirim” deseniz. O an durmasına, elindeki işi bırakıp arkasına yaslanmasına, gülümsemesine ve iyi hissetmesine sebep olmaz mısınız sizce?
Bunun gibi sayısız örnek üretebiliriz.
Aynı marka ya da şirket çatısı altında çalıştığımız insanları iyi hissettirmek bu kadar kolayken sizce bunu yapmamak hem kendimizi hem de birbirimizi ihmal etmek anlamına gelmiyor mu?
Haydi. Bugünden tezi yok. Dil cimriliğini bırakalım birbirimize karşı ve takımdaşlığa giden en kolay yolun, birbirimizi umursamaktan geçtiğini hatırlayalım.
Yazarımıza Ait Diğer YazılarBu içeriği paylaşabilirsiniz
© Copyright 2021. Değişim Dinamikleri. Tüm hakları saklıdır.