Fikrin Alanı Yöneticilik
Tarih 11 Mart 2024
İster ülke ister şirket olsun; iş planlarında mutlaka büyüme vardır. Yanlış büyüme hesapları sonucu ülkelere bir şey olmaz, bunu yaşayarak çok gördük. Ancak şirketlerin plansız büyüme sonuçları çoğunlukla iflastır.
İşletmeler için zaman, özellikle de büyürken en kıt kaynaktır. Onu da gereksiz telefon konuşmalarına, mesai arkadaşı ile sohbete, ufak tefek müşteri şikayetlerine ve seyahatlere ayırınca geriye de plan yapacak zaman kalmaz. Şimdi bunların her biri ihtiyaç gibi görülebilir ama sadece akıllı telefonların bile meşgul ettiği her kademedeki çalışanın şirketlere kaybettirdiklerinin sınırı yoktur. Batıda hem bizdeki kadar ölçü kaçmamıştır hem de sınırlı kullanıma bile yasaklar konmuştur.
Mesela dünyanın en başarılı şirketlerinden Walmart üst yönetimi sabah mesaiye personelden önce (06.00'da) başlayarak ve toplantıları da bu saate koyarak daha üretken olmaya çalışmışlardır. Başarılı oldukları da rakamlara yansımıştır. Elbette bu tip yeni uygulamalar; önce öz eleştiri yaparak gereksiz zaman harcanan bir sürü iş elendikten sonra başlar.
Planlanmamış büyüme aslında bir organizasyon sorunudur ve çözmek için sadece bir miktar zamana ihtiyaç olduğunu bilmek noksan kalır. Önce her çalışanın görev ve sorumluluk tanımları belli olmalıdır. Belirtilmediği sürece, bu büyüme zaman kaybının yanı sıra daha fazla para, personel ve müşteri kaybına da neden olacaktır. Büyümenin yaratacağı problemlerin üstesinden gelebilmek için üretilen her stratejinin içinde reorganizasyon (yeniden yapılanma) kavramı yer almalıdır. Yetmez, işletmenizde gerçekleştireceğiniz reorganizasyonun başarısı kilit elemanlarınızın işletme amaçlarına olan ilgileri ile de yakından ilgilidir. Ayrıca işletme yöneticileri ürünlerini ve bulundukları piyasayı çok iyi tanımalıdırlar.
Bir diğer büyüme sorunu, personel sayısındaki kontrolsüz artıştır. Hesapsızca ulaşılan kalabalıklar övünç konusu olamaz. İki büyük indirim zincirimiz bunu PR amaçlı kullanmakta ama en büyük rakipleri de buna kıs kıs gülmektedir. Aradaki büyük fark finansal raporlar kıyaslanınca görülebilir.
Eğer artan faaliyetleriniz (artan şube veya müşteri sayısı) gereği personel artırımına gitmişseniz bile ve fakat büyümeniz kârınızda bir düşüşe sebep olmuşsa, kontrolsüz bir büyüme sorunu ile karşı karşıyasınız demektir. Aşırı kalabalık, karışıklık, zaman yetersizliği ve diğer benzeri problemler işletmeyi çalışmak için hoş olmayan bir ortam haline getirebilir. Bu da matematik dışı ama rakamları olumsuz etkileyen bir iklim oluşturabilir.
Büyüme esnasında personeliniz sizi normalden daha hızlı bir şekilde terk ediyorsa; onlara sağladığınız olanakları, verdiğiniz ücreti gözden geçirmeli ve bunları rakiplerin şartlarıyla kıyaslamalısınız. Eğer büyüme, yeni ve tecrübesiz personel alımı anlamına da geliyorsa; hiç kimse onları eğitmek için vakit ayırmıyorsa, tecrübesizlikleri bile verimsizlik adına yeterli olacaktır. Perakende ve toptan satış yapan işletmelerde, çeşitli departmanlarda satış ve pazarlama konularında değişik fikirlere sahip kişilere ihtiyaç vardır.
Pek çok orta büyüklükteki işletme sahibi satış ve pazarlama fonksiyonları ile kendileri ilgilenirler ve teknik özellikleri öğrenmeden bu işlere kalkışırlar. Hatta büyük ölçekli sayılabilecek önemli bir markanın veliahtı bütün departmanları kendisine bağlamış ve bütün uyarılarıma rağmen bundan vazgeçmemişti. Verdiğim raporda; çok kısa zamanda batış sebeplerinin bu olacağını belirtmiştim, maalesef aynen gerçekleşmiştir. Keşke ben yanılmış olsaydım!
Organizasyon yapısı güçlü olan şirketlerde bile eğer karar mekanizmasının başındaki kişi kendisini bütün işlere zaman harcamak zorunda hissediyorsa, büyüme esnasında hiçbir alanda verimlilik bekleyemez.
Bir diğer büyüme sorunu işletmelerin finansal kayıtları tutma konusundaki zayıflığıdır. Büyürken hem ödemelerinizde hem de gelirinizde artışlar olacaktır. Fakat gelirinizi tahsil etme hızınız, ödemelerinizin altında gerçekleşiyorsa, işletmeniz çok kârlı da olsa nakit sıkıntısı yaşayacağınıza işarettir. Bunun ilacı; düzenli, açık ve günü gününe tutulmuş finansal kayıtlardır. Dolayısıyla büyüyen işletmelerin başarısızlığa düşme sebeplerinden biri de nakit akışının tam olarak kontrol altına alınamamış olmasıdır.
Perakende sektöründe eğitilmiş ve yetenekli eleman bulmak yıllardır var olan bir sorundur. Bunu bilen bazı işletmeler yetenekli elemanı diğer firmalardan sağlamaya çalışırlar. Yıllar önce Perakende Federasyonu bünyesindeki yerel perakendecilerin yönetici adaylarına seri eğitimler verdim. Ben teşekkür beklerken yerel perakende şirketlerin patronlarından sitem edildiğini duydum. Kendi ağızlarından aktarıyorum; “Hocam, sizin eğitimleriniz sonunda yönetici havuzundaki çoğunluk ulusal zincirler tarafından transfer edildiler.”
Benim için gurur vesilesi olsa da patronlar şikayetçiydi. Zira eğitimin devamını getiremiyorlar, “eğit ve terfi ettir” kuralını işletemedikleri için de bu değerleri elde tutamıyorlardı. Asgari ücrete yakın maaş ile milyonlarca liralık envanteri yönetecek insanlar isteniyordu. Artık zihniyet değişmiş olsa da bu korku mevcut işgücünü eğiterek büyümeyi engelliyor.
Büyüme için gerekli finans miktarını tam olarak belirleyebilmek için iyi bir finans bütçesine ihtiyaç vardır. Borçlanmanın en önemli maliyeti ise ödenmemiş borç miktarına uygulanan faiz oranının size getirdiği yüktür.
Faiz ve kur farkı son senelerde en büyük şirketleri bile zorlamaktadır. Örneğin büyük zincirlerimizden birisi birçok taşınmazını bu sebeple elden çıkartmıştır.
Sonuç olarak; büyüme ticari bir olay olduğu kadar usulüne uygun gerçekleşmediği takdirde şirket sağlığını da bozabilen bir durumdur. Çok önemli bir alt yapı gerektirir. Yani her işletmenin harcı değildir.
Küresel şirketlerde bile bu coğrafyanın şartları hazmedilmeden yapılacak küresel standartlara uygun bir büyüme hamlesi hüsranla sonuçlanabilir.
Yazarımıza Ait Diğer YazılarBu içeriği paylaşabilirsiniz
© Copyright 2021. Değişim Dinamikleri. Tüm hakları saklıdır.