Fikrin Alanı İnsan Kaynakları
Tarih 24 Kasım 2016
Bir iş yerindeki en yüksek gider kalemi çalışan ücretleridir. O zaman eleman sayısının ve kullanım şeklinin iyi planlanması ve iyi kontrolü gerekmez mi ?
İnsan kaynağının kötü kullanılması en önemli verimsizlik sebebidir. Mesai suistimalleri de ‘kayıp-kaçak-fire’ kapsamında değerlendirilmelidir. Personelin iş başında gözükmesi ve devamlılığının iyi olması performansının da iyi olacağı anlamına gelmez. Burada sadece telefona harcanan zamandan kaynaklı kayıplardan bahsedeceğiz. Daha onlarcasını da zamanı geldikçe gündeme taşıyacağız.
Mesai saatleri içinde; iş yeri ve iş düzenini bozucu nitelikte özel cep telefonu görüşmelerinin yasaklanması; SGK görüşüne ve Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin bu konudaki kararına göre şekilleniyor. Oysa her yatırımcının kendi iş disiplini çerçevesinde oluşturacağı prosedürlerle oluşmalıdır. Zira sektörel şartlar farklıdır.
İnsan haklarına ve haberleşme özgürlüğüne aykırı olarak değerlendirenlere verilecek cevap ise bellidir. İşverenin hakları daha mı az önemlidir ?
Ameliyata giren doktordan, madene inen işçiden, maça çıkan profesyonel futbolcu ve hakemden diğer çalışanların farkı olamaz ki. Üstelik yemek ve çay molaları istisna tutulabilir, acil konularda şirket hattından çalışanlara ulaşılabilir. Ve böylece haberalma hürriyeti kısıtlanmamış olur. Bir de bunun kronik hastaları var ki; önlem almak o kadar kolay olmadığından maalesef iş akdi feshine kadar gidilmelidir. Aksi takdirde o kişiyi fazladan çalıştırıyorsunuz ve parayı sokağa atıyorsunuz demektir. Bazı insanlar için bu bir bağımlılıktır. Örneğin bir gün Kadıköy iskelesinden vapura bindim. Yanımda oturan ve telefonla konuşan bir gencin işe gittiği anlaşılıyordu. Beşiktaş iskelesine indiğimiz an konuşma devam ediyordu. Sürenin en az yarım saat olduğunu ve hâlâ görüşmenin devam ettiğini düşünürsek, gencin bu alışkanlığı mesai saatinde de kolay terkedebileceğini varsayamayız.
Bazı akademisyenlerin, benim bu görüşüme katılmayıp, “işçinin yaptığı işin öncelikleri dikkat ve konsantrasyon gerektiriyorsa yasaklansın” kabilinden şarta bağlama gayretleri vardır. Oysa dikkat ve konsantrasyon gerektirmeyen bir iş kolunu ben bilmiyorum. Elbette rafa ürün dizen personel ile direksiyondaki şoför arasında bir fark olabilir ama telefon kullanımını serbest bırakacak kadar değil.
Bu konudaki anlayış farkımızı ortaya koymak bakımından spor sahalarından bir örnek vermek istiyorum. Fenerbahçe Teknik Direktörü Dick Advocaat ; antrenman saatine kadar telefonu elinden bırakmayan ve çalışma biter bitmez tekrar kullanmaya başlayan Ozan Tufan ile çalışmasının zor olduğunu açıkladı. Mesai dışındaki durum olmasına rağmen, bunun dahi konsantrasyon bozucu tarafına dikkat çekmiş oluyor.
Dolayısıyla çalışanların bilmesi gereken de; yeni nesil teknolojilerin ve aşırı sosyal medya kullanımının artık çalışanları işinden edecek bir mecra haline geldiğidir.
Patronları ilgilendiren kısmı ise; sosyal medya araçlarının işletmelerin enerjisini sömürdüğü gerçeğidir. ‘Şirket Kayıpları’ içinde önemli bir başlık olarak sorgulanmalıdır. Rusya’da yapılan bir araştırmada; 2013 yılında sadece sosyal medyanın ülke ekonomisini 10 milyar dolar zarara uğrattığı tespitine yer verilmiştir. Demek ki ortada önemli bir kaçak vardır ve her işletmenin kendi kaçağının peşine düşmesi de hayati derecede önemlidir.
Bu içeriği paylaşabilirsiniz
© Copyright 2021. Değişim Dinamikleri. Tüm hakları saklıdır.