HAFTANIN YÖNETİM FİKRİ

İletişim

Fikrin Alanı İletişim

Yayınlanma tarihi

Tarih 28 Eylül 2016

Sayfa Banner

İntihal - Derleme - Çeviri

İş dünyamızın bazı dış kaynaklardan elde ettiği küresel standartlar iş geliştirme konusunda çok yönlendirici olmaktadır. Ancak sorun içerdedir. Yerel şartlarımızın dikkate alınmadığı ama sanki ‘bize özgü’ doğrularmış gibi sunulduğu yanıltıcı görüşlerden de korunma zamanıdır. Sebeplerini takdim ediyorum.

Son zamanlarda etik dışı yayıncılık rekora koşuyor. Kitap kapağına adını yazan kişiye ait içinde bir tek cümle fikre rastlanmayan sözde eserler rafları süslüyor.

Bu etik dışı davranışların en ağır cezalandırılması gereken şekli intihaldir.

İntihal, sahtekarlık ve hırsızlıktır. Türk Dil Kurumu sözlüğündeki karşılığı ise tek kelimeyle “aşırma” dır. Zaman ve emek harcanarak hazırlanmış bilgiyi çalmak, para veya değerli bir eşyayı çalmaktan daha büyük suçtur. Ancak ne yazık ki; önemli bir cezai karşılığı yoktur ve eylemi gerçekleştiren bu kişiler toplum içinde önemli mevkileri işgal etmeyi sürdürmektedirler.

Diyelim ki; edindiğiniz bilgiyi nereden aldığınızı belirterek kullandınız. Bunun da sınırı olmalıdır. Elbette bilimsel yayınlarda birçok kaynaktan yapılacak katkı önemli hizmettir. Ancak kitabın tamamı böyle oluşmuşsa, o kitabın ‘yazar’ı yerine ‘derleyen’i sıfatı daha çok yakışır. Derleme yazarı yeni bir üretim yapmaz, dolayısıyla kendinden de bir şey katmaz. Yalnız bu çalışmada bile yazarın topladığı bilgilerden çıkarttığı bir görüş açısını ortaya koyması gerekir. Yani daha önce yapılmış çalışmalardan alıntı yaparak “ortaya karışık” karma bir şeyler çıkartmak, derleme sahibi olma hakkını bile vermez. Biz bundan vazgeçtik, birçok saygıdeğer hocamız (!) basbayağı yazarı oluyor bu tip hazırlanmış yeni eserlerin.

Gençlik yıllarımda üniversite basımevinde çalışan bir arkadaşım vardı. Ziyarete gittiğimde gözlerime inanamazdım. İngilizce kitapların tercüme edilmiş hali yanında fotoğrafları bile aynen kopyalanıyordu. Daha sonra kitap ortaya çıktığında üzerinde ‘çeviri’ yazmıyor, çeviriyi yapan hocamızın ismi ‘yazar’ sıfatıyla yer alıyordu. Yani kitabın sahibi oydu !

İş yaşamı başladıktan sonra gördüm ki; bazı ticari aksesuarların bizim ülkemiz gerçekleri ile ilgisi bulunmuyordu. Bunların neler olduğunu ortaya koysam çok ilginç bulunabilir ama kitabın ve yazarın afişe olması uygun düşmez. Üstelik hepimizin yaşamına girmiş bolca örnek zaten ortada durmaktadır.

Yine de çok genel bir örnek vereyim. Tarımsal ürünlerde, pazarlama dağıtım kanalı olarak birçok kitap 6 adet ilişki çeşidini ifade etmektedir. Aynı kaynaklardan elde edildiği anlaşılan bu bilgilerin ülkemiz gerçeği ile uzaktan yakından ilgisi yoktur. Tarlaya, şehir haline girmeden, aracılarla konuşmadan, o güzergâhlar da yaşamadan gerçeğin öğrenilmesi mümkün değildir. Benim yerinde tespit edebildiğim çok çeşitli dağıtım kanallarımızın sayısı ise 21’dir. Buna rağmen atladığım birkaç çeşidin daha bulunma ihtimali vardır.

Kitap çeviri ise söylenecek söz yoktur, yazarını ve yaşadığı ülkeyi bağlar. Ancak yabancı yapım, yerli yapım haline gelince bütün hatalar sırıtmaya başlar.

En büyük dileğim, cezadan çok utanç duygusunun ağır basması ve caydırıcı olmasıdır. Okuyucuya düşen de ; bahsi geçen konunun mutfağına girmeyenden ve alaylı deneyimi olmayandan gelecek “pratikte işe yaramayacak teoriler” karşısında tedbirli olunmasıdır.

Ercüment TUNÇALP Perakendecilik, Merchandising, Satış Noktaları Çözümleri

Yazarımıza Ait Diğer Yazılar

Bu içeriği paylaşabilirsiniz

Footer Logo Şerit
Hizmet İstek Formu
Hizmet İstek Formları

Değişim Dinamikleri olarak göstermiş olduğunuz ilgi için teşekkür ederiz. Lütfen kurumunuzun ihtiyaçları ile ilgili aşağıdaki kategorilerden birini seçerek belirtilen soruları yanıtlayınız.

Yönetim Danışmanlığı
Hizmet İstek Formu
Eğitim Danışmanlığı
Hizmet İstek Formu
İnsan Kaynakları Danışmanlığı
Hizmet İstek Formu

Size en kısa zamanda geri dönüş yapacağız.