Fikrin Alanı Kişisel Gelişim
Tarih 04 Ağustos 2020
Erkan Bey ellili yaşlarını oldukça geçmiş hatta altmışına dayanmıştı. Allah bağışlasın bir de 17 yaşında oğlu Kerem vardı. Hem okuyor hem de babasının işine yardımcı oluyordu. İş yerlerimiz yakın olduğu ve onlardan alışveriş yaptığım için her ikisi ile sık görüşüyordum. Kerem ticarete son derece yatkın, zeki ve ağzı laf yapan bir gençti. Ama birçok baba gibi onun da babası, yaptıklarını beğenmiyordu ve aralarında devamlı bir geçimsizlik söz konusuydu. Her ikisi ile de ayrı ayrı görüştüğümde birbirlerinden şikâyet ederlerdi.
Bir gün Kerem’e sordum “Baban ne yapsaydı çok sevinirdin ve hiç unutmazdın?”
“Abi, biliyor musun ben Fener maçına gitmeyi çok istiyorum ama babam göndermiyor. Ah bir beraber gidebilsek” diye özlemini dile getirdi.
“Belli olmaz be Kerem. Bakarsın bir gün gidersiniz” dedim. Aradan birkaç gün geçti ve bir sabah Erkan Bey selam vererek işyerimizden içeri girdi. Selam sabah sonrası ben “N’aber. Oğlunla aran nasıl?” diye sordum. “Sorma be abi; hep haylazlık peşinde. Ben bunu nasıl adam edeceğim. Aklı fikri hep maçta” diye sızlandı. Sordum ben de “E! Niye gitmiyorsunuz maça. Bir gün al oğlunu ve gidin.” “Abi oralarda ne işimiz var bizim” diye üst perdeden cevap verdi.
Ben üsteledim. “Bak Erkan bey sana bir soru soracağım ve buna, otur düşün öyle cevap ver. Allah hayırlı ömürler versin. Bundan birkaç sene sonra oğlun evlenecek ve torunların olacak.” “İnşallah abi. Biz de oturup onları seveceğiz.” “İnşallah Erkan. Peki, oğlunun torunlarına senin hakkında ne anlatmasını istersin?” Erkan biraz bocaladı. Soruyu tam anladığından emin olmak için “Nasıl yani abi?” diye sordu.
Açıkladım, “Yarın emekli olduğunda ve zamanı gelip dünyadan göçtükten sonra oğlunun seni nasıl hatırlamasını ve torunlarına nasıl anlatmasını istersin? Hiç ortak yaptığınız bir faaliyet var mı? Mesela bir gün Fenerin maçına iki bilet alsan ve birlikte maça gitseniz bu oğlun için son derece şaşırtıcı olmaz mı? Çocuklarına bunu yıllar sonra nasıl da gözleri yaşararak anlatmaz mı?”
Baktım Erkan’ın gözleri doldu. “Abi, en kısa zamanda yapacağım bu dediğini. Hadi hayırlı işler” diyerek ayrıldı işyerinden.
Şimdi de sizlere soruyorum sevgili yöneticilerim ve işyeri sahiplerim, yarın siz emekli olduğunuzda veya işten ayrıldığınızda, birlikte çalıştığınız iş arkadaşlarınızın sizleri nasıl hatırlamalarını isterdiniz ve sizler hakkında neler anlatmalarını arzu ederdiniz?
Bu soruyu kendinize sorun ve içtenlikle cevaplayın. Eğer halinizden memnunsanız hiçbir şey yapmanıza gerek kalmaz. Ancak, memnun değilseniz ve hakkınızda iyi bir şeyler anlatılmasını bekliyorsanız davranış ve yönetim tarzınızı gözden geçirmenizde yarar var.
Kalın sağlıcakla,
Not: Bu arada iki hafta sonra Kerem uğradı ve “Abi, şoktayım biliyor musun babam hafta sonu beni Fenerin maçına götürdü”
Bu içeriği paylaşabilirsiniz
© Copyright 2021. Değişim Dinamikleri. Tüm hakları saklıdır.