Fikrin Alanı Yenilikçilik
Tarih 01 Haziran 2015
Yeniliğin kaynağını, kurum içi ve dışı rekabetçi yeni fikirler oluşturur. Oluşan veya oluşturulan yeni rekabetçi fikirlerin sistematik bir biçimde geliştirilmesi beklenir.
Bir bakıma, önemsiz yeni fikir yok, önem verilen fikirler vardır. Yönetimler, “yeni fikir havuzunu” açık tutmalı ve buraya akışı cesaretlendirebilmelidirler. Yeni fikir sahiplerine geri dönüş sağlanabilmeli, teşhis ve takdir edilebilmelidirler. Dönüş noksanlığı, teşhis ve takdir noksanlığı, hem yeni fikir kaynaklarını kurutabilir hem de olası yeni fikir sahiplerinin kurum dışına kaçışını sağlayabilir.
Yeni fikir geliştirilmesi sistematik bir süreci gerektirir. Bu süreçte, yeni fikir “katillerine” karşı duyarlı olunabilmelidir. Yeni fikir “katilleri” üst yönetimler arasından da çıkabilir ve asıl “kabızlık” üst yönetimlerde oluşabilir. Rekabetçi girişimcilik, biraz da örgüt içi girişimcilik kanallarının tıkalı olmasından ortaya çıkabilmektedir.
Sözü fazla uzatmadan, işletmelerin üst yönetimlerine, şu iki soruyu sorabiliriz:
1. Sistematik bir biçimde yeni fikir geliştirme sistem ve süreciniz var mı?
2. Personel başına yıllık yeni fikir sayınız nedir?
Bu sorulara alınacak cevaplara göre, ilgili kurumun/işletmenin kısırlık veya verimlilik düzeyini belirleyebiliriz. En iyiyle kıyaslamak için bir de ölçüt/kriter verelim: Bir süre önce, Toyota’da personel başına yeni fikir sayısının, yılda, ortalama 30 (otuz) civarında olduğu ifade edilmekteydi.
Yukardaki sorulara bir ek yaparak şunu da soralım: ARGE bütçenizin yurt içi ve dışı satışlarınıza oranı nedir? Sektör farkı gözetmeksizin, şu söylenebilir: Oran, %2-3’ün altında ise, durumun ciddi bir biçimde gözden geçirilmesi beklenir.
Bu içeriği paylaşabilirsiniz
© Copyright 2021. Değişim Dinamikleri. Tüm hakları saklıdır.