Fikrin Alanı İnsan Kaynakları
Tarih 19 Mayıs 2016
İnsanı eksen almayan aksine insanı yalnızca üretim girdilerinden biri olarak ele alan ve ‘insan’ı ‘kaynak’ gören yaklaşım ile nereye varılabilir?
Dünyayı anlamlı kılan “eşrefi mahlukat” (yaratılmışların en şereflisi) olan insanın varlığıdır. Onu çözmeden, onu anlamadan, ona yaklaşmayı denemeden ya da en azından ona ait asgari bilgilere sahip olmadan, dünyayı da hayatı da anlayamayız.
Gelenekte her insan özeldir, biriciktir. Her insan bizatihi bir değerdir. Onu değerli ve kıymetli kılan, yaratılıştan sahip olduğu fıtri durumudur. Değerin kaynağı; Allah’ın, ona kıymet vererek onu yüceltmesi ve yeryüzünü ona amade kılmasıdır. Ya da diğer bir yaklaşımla yeryüzünü ona emanet etmesidir. Emanete ehil olan insanın değeri buradan doğar.
Burada unutulmaması gereken en önemli mesele, temel değerin insan olduğu gerçeğidir. İnsanı ‘değer’ görmek, ‘insan her şeye değer’ demek, ‘insana değer’ mantığıyla hareket etmek insanı merkeze almakla mümkündür.
Unutmamak gerekir ki, insanı merkeze alan yaklaşım insanı bir ‘kaynak’ olarak görmekten kurtulup; insanı bir ‘değer’, bir ‘kıymet’ olarak görmekle başlar.
Bu içeriği paylaşabilirsiniz
© Copyright 2021. Değişim Dinamikleri. Tüm hakları saklıdır.