Fikrin Alanı İletişim
Tarih 11 Mart 2015
İsmini vermekten imtina ettiğim tanınmış bir şirket sahibi bana şöyle bir itirafta bulundu.’’Şirket zarar ediyordu; bir arkadaşım elemanlarına nefes eğitimi aldırdığını ve birden inanılmaz bir mucizeyle şirketin yükselişe geçtiğini anlattı ben de aynı şeyi uyguladım şirket çalışanlarına bu eğitimi aldırdım büyük farkı ben de gördüm’’ dedi. Hafif bir gülümsemeyle bizim de bu eğitimlerin sonuçlarının, geri dönüşlerin hep olumlu olduğunu ifade ettim.
Nefesin bağlı olduğu diğer konuları şöyle sıralayabiliriz:
Konuşmacılar için teknik
İrade kazanımı
Odaklanmayı ve dikkati arttırmak
Tiklerin yok olması
Stresle başa çıkmak
Egoyu kontrol edebilmek
Depresyon
Etkili iletişimde sesin ne kadar önemli olduğunu hepimiz biliyoruz. Bizi ele veren en etkin faktördür. Konuşma sırasında karşımızdaki kişinin ses tonundan, vurgularından onun kişiliği hakkında fikir edinebiliyoruz. Doğru ses tonu ve tonlamalar iletişimde hep olumlu sonuçlara götürüyor. Kişiler öyle demek istemez ama öyle anlaşılır. Hani çoğumuzun zaman içinde yaşadığımız gibi “Öyle demek istememiştim ama o beni öyle anladı” Bu yakınmalar kendimizi yanlış ifade etmekten kaynaklanmıştır.
İletişimde sesin ve nefesin uyum içinde olması, cümlelerde doğru tonlamalar, vurgular çok önem taşımaktadır. Diyafram kasını doğru kullanmayı öğrenmek, vücutta oksijen miktarını arttırarak kan dolaşımına, sağlıklı düşünmemize, heyecan ve öfke kontrolüne olumlu şekilde etki etmektedir.
Ses ve konuşma bozuklukları hiçbir zaman organik değil fonksiyoneldir. Sesi yanlış kullanmak, gırtlağı zorlayarak yüksek sesle konuşmak, yaşanılan psikolojik travmalar, sigara içmek vb. durumlar ses sorunlarına neden olmaktadır. Probleme göre uygulanan nefes ve ses teknikleriyle tamamen ortadan kalkmaktadır. Konuşma sorunları veya yörelere göre şiveler de, egzersizlerle eğitim ile düzeltilebilmektedir. “R” harfi sorunu olan binlerce insan, ya da halk arasında peltek dediğimiz “S” harfi sorunu bir saat içinde kolayca çözümlenmektedir.
Günümüzde uygar insanın en önemli özelliklerinden biri, anadilini güzel, doğru ve etkileyici kullanabilmesidir. “Dilimin sınırları kimliğimin sınırları, kimliğimin sınırları dünyamın sınırlarıdır” der düşünür Wittgenstein. Konfüçyüs’e sorarlar; Bir ülkeyi yönetmeye çağırılsaydınız ilk olarak ne yapardınız?, şöyle cevap verir; Hiç kuşkusuz dili gözden geçirmekle işe başlardım. Dil kusurlu olursa, sözcükler düşünceyi iyi anlatamaz. Düşünce iyi anlatılamazsa, yapılması gereken şeyler doğru yapılamaz. Ödevler gereği gibi yapılmazsa, töre ve kültür bozulur. Töre ve kültür bozulursa adalet yanlış yola sapar. Adalet yoldan çıkarsa, şaşkınlık içine düşen halk ne yapacağını, işin nereye varacağını bilemez. İşte bunun içindir ki , hiçbir şey dil kadar önemli değildir.
Bu içeriği paylaşabilirsiniz
© Copyright 2021. Değişim Dinamikleri. Tüm hakları saklıdır.